Bütün savaşlar ölüm ile başlayıp, ölüm ile son bulur. Binlerin, milyonların arasında ilk ve son çok önemli olmasa da, hep bir ilk ve bir de sonuncu vardır.20 yaşındaki İngiliz asker John Parr’da Birinci Dünya Savaşında ilk ölen asker gibi talihsiz bir unvanın sahibi. Birinci Dünya Savaşı 1918’in 11. ayinin 11. günün 11. saatinde sona erdi ve İtilaf Devletlerinden son ölen asker ise, benim bulunduğum şehre 4 saat uzaklıkta küçük bir kasabada doğan Asker George Prince oldu. George Prince hayatini kaybeden 60661. Kanadalı asker içinde, ateşkesin yürürlüğe girmesinden 2 dakika önce yani 10:58’de, bir Alman keskin nişancı tarafından öldürülmüş. Bu ölümlerin birçoğu, hatta milyonlarcası ateşkes tarihinden çok önce önlenebilirdi fakat birçok devlet bunun yerine savaşı tercih etmişler. Fakat bu ölümlerden en bariz şekilde önlenebiliri ise İttifak Devletleri askerlerinden en son ölen Alman askerinin hikayesi olsa gerek.
11 Kasım 1918 günü cephedeki hemen hemen bütün askerler, saatin 11 olmasını bekliyordu. Yazılan günlüklere göre, saat 10:45, savaşın en gürültülü geçtiği dakikalar olmuş çünkü cephede savaşan bütün askerler, ya savaşın bitiş sevinci ya da elinde kalan cephaneyi bitirme telaşı ile silahlarını ateşlemeye başlamışlar. Bu gürültü tam saat 11:00’de susmuş. Hatta anılarını yazan bazı kişiler, birçok askerin, bulundukları siperden kalkıp, karşı tarafı selamlayıp, kendi yollarına gittiklerini bile belirtiyorlar. Fakat aynı durum Belçika’nın küçük bir köyünde ayni şekilde gelişmemiş. Bu köye 11 sularında ulasan İngiliz askerleri, yoğun bir makineli tüfek direnci ile karsılaşmışlar. Saatlerin 11:10’u göstermesine rağmen, böyle bir direnişin olması İngiliz askerlerini şaşırtmış ve bütün bir ağızdan herkes bağırmaya başlamış: “Savaş Bitti! Savaş Bitti!”. Maalesef İngiliz askerlerinin Almanca bilmemesi, makineli tüfeğin başındaki Alman askerinin İngilizce’den anlamaması, durumu daha da güçleştirmiş ve İngiliz askerleri, savaşın bitmesinden 15 dakika sonra, belki de son öldüren Alman askeri olan makineli tüfekli Alman askerinin kendi canlarını kurtarmak için öldürmek zorunda kalmışlar. Sipere yaklaşıp, Alman askerinin bulduklarında, Alman askerinin saatinin 1:45 dakika geri kaldığını görmüşler.
Şimdi sıra sizde anladığınızı en yakınınızda ki ne anlatın, paylaşın ve tartışın. Doğruyu bulduğunuzda bilin ki bir fikir yeşerecek ve yaşayacak.
Yeşertip yaşatmak anlamayana anlatmakla eş değerdir.
İş alanında da bu durum çok farklı değil, müşteri ile yapılan ilk görüşmenizde, işin nasıl, ne şekilde gideceğinin, ne için yapıldığının ve neler beklendiğinin ipuçlarını veren ve belki de işin en önemli aşamasını oluşturan bir kısım ve bu kısımda işi yapmaya kalkışanlara büyük bir görev düşüyor: SUSMAK ve ANLAMAK!
—————