1:
Bir gün bir tavsan, ağaç dalında boş boş oturan baykuşa sordu:
- Senin gibi bütün gün boş boş oturabilir miyim?
- Tabii, neden olmasın.
Tavsan da öyle yaptı. Birdenbire bir kaplan ortaya çıktı ve Tavşanı yedi.
Hisse: Boş boş oturmak için çok çok yüksekte oturuyor olmanız gerek…
2:
Hindi: Su ağacın en üst dalına çıkmak istiyorum ama hiç gücüm yok…
İnek: Neden benim dışkımdan biraz yemiyorsun? Onlar besin deposudur.
Hindi bir parça dışkı yedi ve gerçekten bunun ilk dallara ulaşacak kadar enerji verdiğini fark etti. Ertesi gün biraz daha yedi ve ikinci dala ulaştı.
Birkaç gün sonra ağacın en üstüne çıkmayı basardı.
Aniden bir çiftçi ağacın tepesindeki hindiyi fark etti ve onu vurdu.
Demekki neymiş; Bok yemek sizi en üste çıkartabilir. Ama orda kalmanızı sağlayamaz..
3:
Vücut ilk kez bina edildiğinde hangi organın müdür olacağı tartışması başlamış.
Beyin, vücudun bütün işlevlerinin kendisine bağlı olduğunu, o olmazsa vücudun yasayamayacağını söylemiş.
Ağız, yemek yemezse vücudun açlıktan öleceğini söylemiş. Eller, dışarıdaki bütün isi yapanın kendisi olduğunu söylemiş. Birden Kıç ortaya atlamış ve müdürün o olması gerektiğini söylemiş. Bütün organlar ona gülmüş. Buna kızan Kıç faaliyetlerini durdurmuş. Bir gün, iki gün derken organlar artik dayanamamışlar. Ve Kıç müdür olmuş.
Hisse; Müdür olmak için beyne sahip olmanız gerekmiyor. Herhangi bir kıç bunu yapabilir.
4:
Küçük bir kuş kışı geçirmek üzere güneye gidiyordu. Hava çok soğuktu ve kuş donarak yere düştü. Yerde öylece yatarken bir inek geldi ve üzerine bir parça dışkı bıraktı. Donmak üzere olan kuş dışkının sıcaklığıyla ısındı. Çok mutlu oldu, neşe içinde şarki söylemeye başladı. Oradan geçmekte olan bir kedi kuşun sesini duydu. Onun nerede oldugunu keşfetmekte gecikmedi. Kuşu dışkıdan sıyırdı ve yedi.
Demekki Neymiş;
1. Üzerinize bok atan herkes düşmanınız değildir.
2. Sizi boktan kurtaran herkes dostunuz değildir.
3. Bokun içine düştüyseniz çenenizi kapalı tutun.
—————